Kıbrıscık'da geleneksel giyimde, halkın günlük yaşamında kentleşmenin de etkisiyle birlikte çok yavaş olmakla birlikte zaman içinde değişiklikler görülmektedir. Ancak orjinal giysiler bazı evlerin sandıklarında saklanıp, düğün törenleri gibi önemli günlerde giyilerek yaşatılmaya çalışılmaktadır. Bazı köylerde ise orjinaline benzeyen örnekleri sadeleş-miş biçimde kullanılmaktadır. Aşağı ve Yukarı Divan diye iki kısma ayrılan ilçede ortak özellik taşıyan giysilerin yanı sıra farklı giysilere de rastlanmaktadır. Giysiler insanlarımızın duygu ve düşüncelerini, zevklerini, oyalara, nakışlara ve dokumalara aktarılmasından meydana gelmiştir. Giysileri üç başlık altında inceleyebiliriz.
KADIN GİYSİLERİ
Yörede kadın ve kız giyimleri arasında farklılıklar görülmektedir. Yukarıdaki resimlerden de anlaşılacağı gibi, kadınlarda başlık olarak tepelik ve çember kullanılırken, kızlarda sadece çevre kullanılmaktadır. Aynı şekilde kadın ve gene kız giyimleri de, kendi içlerinde günlük ve özel günlerde giyilen kıyafetler olarak farklılık göstermektedir. Gene kızlar genellikle günlük giyimlerinde fistan ve yelek giyerken, özel günlerde sefahir, üç etek ve fermana giymektedirler. Kadınlar ise günlük giyimlerinde işlik ve ak göynek giyerken özel günlerde üç etek veya bindallı üzerine fermana giymektedirler. Ayrıca yukarıdaki yöresel kadın giyimi resminde de görüleceği gibi aşağı divan ve yukan divan köylerindeki kadın giyiminde başlıklarda değişiklik görülmektedir.
Başta Kullanılan Giysiler: İlçe ve çevresinde başta kullanılan kadın giysileri tepelik (takka), çeki, çember veya nakışlı yazma, çevre olarak görülmektedir.
Çevre: Kenarları pul oyalı olan çevreler genellikle gene kızların kullandığı baş örtüsüdür. Çevreler kendinden çiçek desenli ve kenarları pullu ve oyalıdır. Üçgen biçiminde katlanıp, çene altından dolaştırılarak tepeden bağlanır.
Tepelik (Takka): Küçük yassı bir tas biçiminde gümüşten yapılmış, fes üzerine dikilmesi ve çekinin fes etrafına bağlanmasından oluşan baş giysisinin bütünüdür. Tepeliğin önünde, tepeliğin yapıldığı madenlerden oluşan zincirler ve bu zincirlere bağlı miktarı ekonomik duruma göre değişen gümüş ve altın paralardan oluşan süs takılıdır. (Aşa-ğı divan yöresinde bu paralar fes üzerine sıra halinde dikilir, para sayısı 20 ile 30 arasında değişir.) Tepeliğin önünden sarkan zincirler özgürlüğü ve bağımsızlığı ifade ederken, ucundan sarkan altın yada gümüş paraların bolluğunun ise bereketi ifade ettiği söylenmektedir. Kırmızı renkli olan al çekinin amacı fesi tutmak içindir.
Çember: Daha çok yaşlı kadınlar tarafından kullanılan çember, ipekli veya pa-muklu kumaştandır. Üçgen şeklinde katlanarak iki ucu çene altından dolaştırılıp tepeliğin üzerinden bağlanır veya tepeliğin altından yüzün sol veya sağ tarafi- na sıkıştırılır. Aşağı divanda bunun yerine nakışlı yazma kullanılır. Nakışlı yazmanın etrafı motiflerle işlenmiş olup, kenarları pullu oyalıdır.
Gövdede Kullanılan Giysiler: Don, iç göy- nek, boylu göynek, fistan, üç etek, işlik, fermana ve sefahir'den oluşmaktadır.
Don: Boylu alaca, alaca bez isimleri verilen dokuma kumaşlardan veya üzeri çiçek desenli genellikle kırmızı, renkli kumaşlardan yapılan bir şalvar türüdür. Ayak bilekleri ve bele gelen kısımları lastik takılarak büzülmüştür. Alaca kuyruklu don, holta don, koca don gibi isimler alırlar.
İç Göynek: Yaka kısmı işlemeli, önden düğmelidir. Beyaz ve beyaz üzerine kırmızı karelerden oluşan iç göynek, ev tezgahlarında dokunmuş kumaşlardan yapılır. Kol uzunluğu dirseklerle bilek ortasına, etek boyu kalçaya kadardır. Atlet olarak giyilen bir giysidir.
Boylu Göynek (Ataşlık Başı Göynek) :
Yöredeki tezgahlarda, yün tiftik veya pamuklu iplikten dokunan düz beyaz kumaştan yapılır. Yaka kısmı göğüse kadar açık ve düğmelidir. Kolları bileklere kadar olup, etek boyu diz altın-dadır. Ön kısmı belden eteğe kadar iki sıra halinde işlemelidir. Yaka kenarları, etek uçları ve arka kısmının bir bölümü değişik motif ve renklerle süslenmiştir. İşlemeler yöresel olup, kök boyalarıyla boyanmış ipliklerle yapılmıştır. İşlenen motiflere at nalı, apışaklı, koyun gözü, yılan eğrisi, karalı- boy, çorap boyu, aynalı, güllü işlemeli, kaz ayağı, düzdadı ve oturtma gibi isimler verilir.
Fistan: Kadife, ipek ve polyester gibi kumaşlardan yapılan ve boylu göyneğin yerini alan bir giysidir. Kollar bileklere kadar uzanır ve man- şetlidir. Önden göğüs hizasına kadar açık ve düğmelidir. Kırmızı ve yeşil renkler hakimdir.
Sefahir: Gene kızlar tarafından fistan veya boylu göynek üzerine giyilen bir giysidir. Kadife kumaş üzerine işlemeler yapılarak dikilir. Boyu diz üzerine kadar uzanır. Önden tamamen açıktır. Yaka kol ve etek kenarlarında da işlemeler vardır. Gene kızlar tarafından özel günlerde giyilir.
İşlik: Günlük yaşamda boylu göyneğin üzerine giyilen işlik, mavi, sarı, kırmızı, yeşil
çuha veya desenli basmadan dikilmektedir. Boyu bel hizasında olup, iç kısmı astarlıdır. İşliğin ön kısmı, kol ve yaka kenarları yün ipliklerle yapılmış motiflerle işlenmiştir. Etek uçları boncuklarla süslüdür. Önden tamamen açık ve düğmelidir. Günlük yaşamda giyilen bir giysidir.
Bindallı : Kıbrıscık'da bindallılar kadife kumaştan yapılmıştır. Lacivert, kırmızı, mor, bordo ve koyu yeşil renktedir. Sarı veya beyaz sim ipliklerle işlenmiştir. Ön kısımları boydan boya açık olup, yakaları “V" şeklinde yapılmıstır. Üzerindeki işlemeler Türkmen motiflerini yansıtmaktadır. Kıb- rıscık kadın ve kızların el emeği ile hazırlanmış olan bir giysidir. Günümüzde de çeyiz olarak işlenmektedir.
Üç Etek : Yörede allı gutni, mecidiye-li entari, altıparmak ve kanatlı entari gibi isimler verilmektedir. Boyu ayak bileklerine kadar iner. Önü tamamen açık olup, yanlarda ise belden aşağı kadar uzanan yırtmaç vardır. İçi astarlıdır. Göğüs kısmı düğmelidir. Bu düğmeler ağaç parçaları ve zeytin çekirdeklerinden yapılmıştır. Kol ağzında ise elin bir kısmını örtecek kadar çıkıntılar bulunur. Bu çıkıntılar üç eteğin üstüne giyilen ferma- nanın altından özellikle gösterilmektedir. eteğin tüm kenarları sim iple süslenmiştir. Ön iki parçası giyildikten sonra gümüş kuşakla sıkıştırılabilir. Bu giysi daha çok özel günlerde giyilir.
Fermana (Cepken): Cepkenin çuhadan yapılanına Fermana, kadifeden yapılanına ise salta adı verilir. Giysinin önü, arkası ve bütün kenarları gümüş sim iplerle işlenir. İçi astarlı ve kolları uzundur. Boyu bel hizasındadır. Mavi, siyah ve lacivert renklidirler. Üzerine yapılan motiflere kancalı, kopçalı ve üç toplu gibi isimler verilmektedir. Üç eteğin üstüne giyilir. Özel günlerde giyilen bir giysidir.
Ayakta Kullanılan Giysiler: Kıbrıscık ve çevresinde ayağa giyilen çoraplar tamamen el emeğidir. Yün ve tiftikten yapılır. Yün ve tiftiğin fengere denilen araçla eğrilmesi ile elde edilen iplerden örülür. Çorap örülecek ipler kök boyalar ile boyandıktan sonra beş şiş tekniği ile motifler katılarak örülür. Bilek üstünden diz kapaklarına kadar uzanan çeşitli boyları vardır. Çoraplar örüldükten sonra tahta kalıplara geçirilerek düzgün şekil alması sağlanır. Bu çoraplarda yapılan motiflere de değişik isimler verilir. Dağınık gül, güllü çorap, mozak gülü, söğüt dalı ve top gül gibi isimler bazılarıdır.
Takı ve Aksesuar: Yöre kadınlarında takı ve aksesuar olarak boyun altını ve gümüş kuşak görülmektedir. Boyun altını olarak bir gremse, duruma göre 8-10 tane reşat altını ipe belirli aralıklarla dizilmiş halde boyuna takılan takıdır.
Gümüş kuşak bele takılır. Bu kuşak gümüşten yapılmış bakla veya balta denilen parçaların bir kumaş üzerine dizilmiş ve başına işlemeli toka denilen parçanın takılması ile oluşur. Kuşağın tokası kurbağaya benzer. Kuşaklarda iki çeşit toka kullanılır. Bu nedenle büyük tokalı olanına büyük kurbağa başı kuşak, küçüğüne de küçük kurbağa başı kuşak adı verilir. Eskiden kuşak günlük yaşamda göynek üzerine takılan takı idi. Şimdi ise sadece özel günlerde kullanılan takıdır.
Şal kuşak el dokuması olup, katlanarak bele arkadan,giysi üzerine bağlanır. Eni 7-10 cm. kalınlığında, bir çok canlı renklerden meydana gelmiştir. Günümüzde halen yaşlı kadınlar tarafından kullanılmaktadır.
GELİN GİYİMİ
Kıbrıscık'da gelin başında fes, tepelik, çeki, uğur çemberi, yeşil çevre, al tütek, aynalı pullu çar kullanılır. Gelin giyiminde tek farklılık başta kullanılan giysilerdir.
Gelin kızın saçları genellikle düğün gününe kadar uzatılır. Uzatılan bu saçlar sabun ile sertleştirilip, kulak arkasına getirilir. Saçın tamamı ince tutamlara ayrılıp, örgü yapılır. Örülen saçların açılmaması için ucuna cincil örülür ve uçlarına mavi boncuk takılırdı. Eskiden toka olmadığı için bu tür örgü kullanılırdı. Duvak günü saçlara zülüf ve kakül kesimi yapılır.
Yeşil Çevre: Kıbrıscık'a özgü bir baş örtüsüdür. Yemeniden daha kalın dokunmuştur. Çoğunluğu kırmızı renkli olan çiçek desenler, yeşil çevrenin dört kenarını dolanır. Ortasında ise beyaz ya da sarı renkte daha küçük desenler bulunmaktadır. Kenarları ise pullu oyalarla süslüdür. İki kenarı, al tüteğin iki kenarı ile dikilerek, uğur çemberinin üstüne başın arka tarafina örtülür.
Aynalı Pullu : Humayın kumaştan üçgen şeklinde kesilerek, üzeri yöre insanları tarafından işlenmiştir. Ortasında yuvarlak ayna bulunan aynalı pullu, renkli iplerle oluşturulan püsküllerle süslenmiştir. Genellikle göz alıcı renkler kullanılmıştır. Aynalı pullu gelinin ferahlık, aydınlık geleceğinin olması içindir. Aynalı pullu üzerine güneş ışınlarının vurması ve yansımasından dolayı oluşan parlaklık, çevresine aydınlık verecektir. Ayrıca kendi evinin yaşantısını, gideceği evin yaşantısıyla kaynaştırıp, gelecekte daha iyi yaşam sağlayacağına inanılmaktadır.
Çar: Patiskadan yapılmıştır. 120 x 20 cm. ebatındadır. Yörede yapılan işlemeleri, yoğun olarak başın üst kısmına gelen bölümde toplanmıştır. İşlemeler sırta doğru inen kısımlarında daha hafiftir. Motifleri mavi, pembe, sarı, kırmızı ve yeşil renklerden oluşmuştur. Kenarlarına renkli ip oyası geçirilmiştir.
Al tütek ile yeşil çevrenin birleştiği yerin üzerine örtülür. Aynalı pullunun görülmesi için ön tarafa indirilmez.
Tepelik ve Çeki : Giyim kısmında incelemiştik.
Uğur Çemberi: Özellikle beyaz renklidir. Düz ince pamuklu kumaştan dokunmuştur. Yeme niden daha büyüktür. Üçgen şekline getirilerek, tepeliğin üstünden geçirilip, çene altından dolanarak arkadan bağlanır. Kenarları boncuk oyası yapılarak süslenir. Oğlan evine uğur getireceğine inanılır.
Al Tütek: 90 x 90 cm. ebatlarında kırmızı ipekten yapılır. Bu kumaş gelinin yüzünü kapatmak içindir. Duvaktan sonra gelinin tepeliğine çeki olarak kullanılır. Yeşil çevre ile birlikte gelinin başını kapatır.
Gelinlerin diğer giysileri Kıbrıscık yöresi kadın giysilerinde anlatılan giysilerdir.
ERKEK GİYİMİ
Kadınlar geleneksel giysilerini günümüze kadar taşımalarına karşın, erkek giyimleri çok hızlı bir değişim göstermiştir.
Yapmış olduğumuz araştırmalarda geleneksel erkek giysi örneklerine çok nadir oranda rastlanmıştır. Erkek giysileri yün, tiftik ve dokuma kumaşlardan tercih edilmiştir.
Başta Kullanılan Giysiler: Geleneksel olarak kasket giyilmektedir. Bu gün ise kasket genellikle yaşlılar tarafindan kullanılmaktadır.
Gövdede Kullanılan Giysiler: Kıbrıscık ve çevresinde gövdeye giyilen giysiler dokuma kumaşlardan el işi ile yapılmıştır. Erkek giysilerinde gövdede ak göynek, entere, fermana, pantolon, yelek, ceket ve kuşak görülmektedir.
Ak Göynek : Düz beyaz kumaştan yapılır. Boyun kısmı açık ve yakasız tek düğ-meli, kolları dirsek hizasında, boyu dizlere kadar inen ve atlet yerine giyilen iç giysidir. Ba-zılarının yaka ve kollarına işlemeli parçalar dikilir. Bu parçalara gubur adı verilir.
Entere: Alaca bez denilen ve renkli pamuk iplikten dokunan kumaşlardan yapılır. Boyuna çizgili veya kareli şekilde dokunur. Yarım dik yakalı (yörede hakim yaka denilmektedir) önleri açık ve düğmeli, kolları uzun, bilek kısımları manşetli bir giysidir. Ak göyneğin üzerine giyilir.
Fermana: Özel günlerde giyilen bir giysidir. (uzunluğu bele kadar olup, sırma iplerle işlenmiştir. Bu işlemeler genellikle yaka ve etek uçlarına yapılmıştır. Göğüs hizasından bele kadar düğmelidir. Genellikle mavi renklidir.
Pantolon: Yün veya tiftik dokuma kumaşlardan yapılmaktadır. İlk devirlerde dizekadar uzunluğu olduğu belirtilen pantolonların dizden aşağısını yün çoraplar tamamlardı. Daha sonra ayak bileklerine kadar uzunlukta, cep kısımları yana doğru dik ve geniş, paçaları dar olarak yapılmıştır. Paçaları yırtmaçlı ve düğmeli olan bu modellere İngiliz kiloşlusu adı verilmiştir.
Ceket: Kıl ve yün dokuma kumaşlardan yapılmış olup, boyu bel altına kadardır.
Kolları bilek hizasında astarlı ve astarsız bir giysidir. Yeleğin veya entarinin üstüne giyilir.
Genellikle kahverengidir.
Kuşak: Kıl dokuma kumaştan yapılır. Eni 15 cm., boyu 2- 3 metre uzunluğundadır. Düz beyaz ve kahverengi renktedir. Bele dolamak için kullanılır.
Ayakta Kullanılan Giysiler: Erkekler genellikle yün ve tiftikten Örülmüş çorap giyerler. Düz beyaz veya doğal renkli iplerden beş şişle örülen çorapların uzunluğu diz kapağı hizasına kadardır. Genellikle pantolon üzerine çekilerek giyilir. Eskiden çorabın üzerine 5 cm. genişliğinde ve 1 metre uzunluğunda dolak denilen bir parça dokuma kumaş sarılırdı. Amacı ayağı soğuktan korumak olan dolak, çarıkla birlikte kullanılmıştır. Ayakta ilk zamanlar çarık kullanılmakta idi. Çarığın işlerliğini kaybetmesinden sonra yemeni giyilmektedir. Yemeni üstü deri ve altı köşele olan bir ayakkabı çeşididir.
Aksesuar: Desenli işlemeli kumaşlardan yapılan kenarları oyalı ve pullu para keseleri kullanılmaktadır. Ağız kısmını büzmeye ve bağlamaya yarayan uzun ipler, iplerin her iki yanlarına sarkan uçlarında süs boncukları vardır. Kök boyalarla boyanmış kıl ve yün ipliklerden püskülleri vardır. Gelin çeyizinde damat ve yakınları için bulundurulur. Saat kösteği de aksesuar olarak kullanılmaktadır.